George Orwell,
"Hayvan Çiftliği" adlı kitabında yazımın başlığı olan cümleyi benim
yazdığım amaçla yazmadı elbet. Ama irdelemek istediğim konuya da
"cuk" diye oturdu doğrusu. Hem de öyle mecazi falan da değil.
Avustralya hükümetine göre bazı hayvanlar diğerlerine göre daha eşit, daha
değerli olsa gerek. Hayvan sevgisi ile ilgili bu ikiyüzlülük de nedir,
anlamlandırmak kolay değil.
Bölgede son
dönemde yaşanan yangınlar ve yangından etkilenen tatlı koala ve kanguru
fotoğrafları, gören herkesin yüreğini dağlamıştır. Öte yandan, bu yazıda
paylaştığım güncel haberi görünce gözlerime inanamadım. Koala ve kanguruları
seviyor, kurtulsunlar diye çırpınıyor, onlar için üzülüyor, bağışlarda
bulunuyor da develeri sevmiyor muyuz?
Bu kişisel
eleştiri ve kınamadan sonra, bloğumun içeriği gereği, asıl yazmak istediğim
konuya yani bu haberin bende çağrıştırdığı ve hatta idrak etmeme katkı
sağladığı ayetlere gelebiliriz:
Açıkçası Salih
Peygamberin uyarıda bulunduğu Semud kavminin tam ne üzerine helak edildiğini ve
helak öncesinde peygamber ve ona karşı gelen halk arasında geçen deve ile
ilgili diyalogu tam kavrayamıyordum, ta ki bu haberi görene dek.
Salih
peygamberin kavmi Semud'un deve vesilesiyle sınanması ve sonra da elçinin
uyarısını kaale almayınca toplumun deve olayı üzerine helak edilmesi pek çok
farklı surenin ayetine konu edilmekte. (Örneğin; Araf, Hud, Şems, Şuara, İsra,
Kamer Sureleri) İlgili ayetlerin hepsini buraya taşımayacağım ama inceleyenler
görecekler ki deve Salih'in peygamberliğini inkâr eden kavme bir kanıt
(beyyine), mucize olarak yollanmıştır ve her kanıt/ mucize gibi bir imtihan
aracıdır.
Ğaşiye
Suresi'nde de deve Allah'ın eşsiz yaratışına örneklerden biri olarak
sunulmuştur:
Bakmıyorlar mı o deveye, nasıl yaratıldı!
Ve göğe ki, nasıl yükseltildi!
Salih
Peygamber halkına şöyle der:
Şems 13-15
Allah'ın elçisi onlara şöyle demişti: "Allah'ın devesini ve onun su
içme hakkını koruyun." Fakat elçiye inanmadılar da deveyi devirip
boğazladılar. Bunun üzerine, Rableri onların günahlarını kendi başlarına
geçirdi de o yurdu dümdüz etti. Allah, işin sonundan korkacak değil ya!
Şuara 153-158
Dediler: "Sen, adamakıllı büyülenmişsin." "Sen de bizim gibi
bir insansın. Eğer doğru sözlülerden isen, hadi bir mucize getir." Dedi:
"Şu bir dişi devedir. Onun su içme hakkı var. Belli bir günde
su içme hakkı da sizin." "Ona kötülükle ilişmeyin. Yoksa büyük bir
günün azabı sizi yakalar." Onu yere yatırıp kestiler. Sonra da pişman
oldular. Sonunda azap onları yakaladı. Bunda elbette bir ibret var. Ama onların
çoğu inanan kişiler değildi.
Kamer 23-30
Semûd da uyarıları yalanlamıştı. Şöyle demişlerdi: "İçimizden bir tek
insana mı uyacağız? Vallahi böyle bir durumda biz, sapıklık ve çılgınlık içine
düşeriz.""Aramızdan öğüt ona mı verildi? Hayır, o yalancı küstahın
biridir." Yarın bilecekler, kimmiş yalancı küstah! Bir imtihan aracı
olarak kendilerine dişi deveyi göndereceğiz. Artık gözetle onları ve
sabret! Suyun, aralarında bölüştürüleceğini onlara bildir. Her su alış
/içilecek her miktar hazırlanmıştır. Arkadaşlarını çağırdılar, o da
hançerini kapıp deveyi boğazladı. Nasılmış benim azabım ve uyarılarım!”
Paylaştığım güncel
haberdeki develerin katledilmesine sebep olan yüksek endişeden de anlaşıldığı
üzere, deve çok su tüketen bir hayvandır. Çünkü suyu hörgüçlerinde stoklar. Ayetler
ve habere bir arada baktığımızda anlaşılan o ki, devenin bol su tüketimi dönem
dönem insanlar üzerinde su rezervlerinin tükenmesiyle ilgili bir tehdit duygusu
oluşturmuştur.
Semud kavminin
en temel hatası belki de her canlının rızkını Allah’ın üstlendiğini gözden
kaçırmış olmasıdır. Aslında israf etmeden, sistematik bir şekilde
paylaşıldığında hem kendilerine hem de deveye yetecek kadar su ve rızık varken aç gözlülük etmişler, hayvanın hakkını hiçe saymışlardır ve bu da helaklerinin vesilesi
olmuştur. Allah için daha çok yağmur yağdırmak da daha çok ekin çıkarmak da gayet kolaydır.
Hud 6 Yerde hiçbir
debelenen yoktur ki, rızkı Allah'ın üzerinde olmasın. O, onun karar
kıldığı noktayı da bilir, emanet edildiği yeri de. Herşey, apaçık bir
Kitap'tadır.
Selamlar ve sevgiler
Not: Devlet, hükümetler sözüm ona çözüm üretme gayesiyle vardırlar. Bu olayın çözüm üretme mercisi elbette ben değilim. Ama yine de sıradan halktan birisi olarak bu develer bu şekilde öldürülmek yerine başka bir çözüm yolu bulunabilirdi, belki bölüştürülerek başka ülkelere dağıtılabilirdi ya da iddia edildiği şekilde kontrolsüzce üremeleri baştan engellenebilirdi vs vs.
***
Avustralya'daki
deve katliamı ile ilgili haberi içeren bazı linkler:
#avustralya #deve #katliam #hayvanhakları #salih #kuran #sure
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder