14 Ağustos 2012 Salı

Hangi Meali Okuyalım?

Öncelikle son dönemde bana sıklıkla yöneltilen sorunun bu olmasından çok mutlu olduğumu belirtmeliyim.:)

Çünkü bu Kuran’ın önceki dönemlerde olduğu gibi, bir kılıf içerisinde duvara asıldığı değil, okunduğu anlamına geliyor.
Vakti zamanında din tartışmalarının yapıldığı forumlardan birinde denk geldiğim bir cümle vardı:
“Kuran aslında Arapça değil Rabce” demişti biri ve enteresan gelmişti bana.
Kuran elbette Arapça.  Rabbimiz de yine bunu ayetlerinde vurguluyor. Ama bu arkadaşın tespiti de yabana atılacak cinsten değildi. Gerçekten Kuran öyle enteresan ki kendini vererek, anlamaya çalışarak okunduğunda, hele de emek harcanıp, notlar alınıp birkaç kez okunduğunda Arapça bilmeyen birine meal hatası bile yakalattırabilecek bir kitap.
6000 küsur ayet var Kuran’da. Mesut Yılmaz adlı bir arkadaş uğraşmış, bir çalışma hazırlamış ve Kuran’daki temel cümle kalıplarını ve onların değişik kombinasyonlarının bir araya gelmesiyle ortaya çıkan ayetleri kategorize etmiş.
Mesela:
HUD Suresi 11:123 Göklerin ve yerin gaybını bilmek Allah'a mahsustur. Bütün işler O'na döndürülür. Öyle ise O'na kulluk et ve O'na tevekkül et. Rabbin yaptıklarınızdan habersiz değildir.

Göklerin ve yerin gaybını bilmek Allah'a mahsustur. (Nahl 16:77’den)
Bütün işler O'na döndürülür.  (Şura 42:53’den)
Öyle ise O'na kulluk et  (Ali İmran 3:51’den)
ve O'na tevekkül et. (Yunus 10:84’den)
Rabbin yaptıklarınızdan habersiz değildir. (En’am 6:132’den)


gibi…
“Nasıl oluyor da Kuran ayetleri böyle kolay akılda kalıyor ve nasıl oluyor da ona yeterince vakit ayıran biri meal hataları bile yakalar hale gelebiliyor”un cevabı ve Kuran'ın Rabce olması sanırım biraz da bu tekrar yollu eğitim-öğretim:)

Yazının başlığına yani asıl konumuza dönersek,  aslında amacım herhangi bir meali öne çıkarmak, hele ki reklam etmek falan hiç değil. Zaten Kuran mealinin para ile satılmasına, üstüne üstlük bir de yüksek rakamlara satılmasına, çok sinirleniyorum. Bu sebeple öncelikle mealleri aşağıda linkini vereceğim siteden karşılaştırarak okumanızı önereceğim:
http://www.kurandakidin.net/
Buradan Kuran’dan kelime aratabilme özelliğinin dışında, Ali Bulaç, Elmalılı Hamdi Yazır, Edip Yüksel, Yaşar Nuri Öztürk, Süleyman Ateş ve Diyanet’in meallerini karşılaştırarak okuyabiliyorsunuz.
Ama illa ki derseniz “Ben mushafı elimde tutmak veya çantamda taşımak istiyorum. Hatta şu an meal karşılaştıracak vaktim de yok, bana tek bir meal lazım.” O zaman size önerim Yaşar Nuri Öztürk’ün meali olur.  Bunun da en önemli sebebi parantezsiz olması ve kelimenin birden fazla anlamı varsa “/” ile ayırarak tüm anlamlarını belirtmiş olmasıdır. Bir de elbette, orijinali kadar olmasa da, şiirselliği bir nebze olsun verebilmiş olması.
Son olarak,  çok önemli birkaç uyarıda bulunmak istiyorum. Çünkü gerek yakın çevremdeki insanlardan, gerekse gelen maillerden anlıyorum ki “tefsir” ve “meal” birbiriyle sıklıkla karıştırılıyor. Bu konudaki ayrımı iyi yapmanızı ve tefsiri meal zannetmemeniz gerektiğini önemle vurguluyorum arkadaşlar.

Tefsir, çeviri yapan kişinin kendi din bilgilerini, kendi yorumlarını, çıkarımlarını içine kattığı mealdir.

Meal ise bire bir çeviri olması “umulandır”:)

Meallerdeki hataları gördükçe malesef “Meal bire bir Kuran çevirisidir” diyemiyorum ama yine de meal muhakkak Rabbin mesajının bizlere daha az yorumsuz, daha katıksız halde ulaşan şeklidir.

Tefsiri Kuran meali zannedip okuyan insanların, hardal tanesi kadar imanı olanın cehennemden cennete transfer olacağı (hatalı) iddiasını Kuran’ın beyanı sanmalarına, Kuran’ın her benliğin ayrı ödül-ceza vurgusuna rağmen kadınların kocaları cehennemlik olanların onlarla birlikte cehenneme gidecekleri gibi asılsız iddiaların Kuran’ın beyanı sanılmasına, şahit olmak beni dehşete düşürüyor.

Elbette parantezli mealler de sütten çıkmış ak kaşık değil. Bunlar da beşer olduğu Kuran tarafından önemle vurgulanan Muhammed peygamberin, Allah’ın habibi, kainatın efendisi vs. olduğu gibi Kuran’a ters iddiaları maalesef içerebiliyor.

Hatta ve hatta yukarıda önerdiğim Yaşar Nuri’nin parantezsiz meali bile eski basımlarında 65:4 Talak Suresi’nde ayetin orijinalinde olmayan “henüz” kelimesini kullanma hatasına düşerek, Kuran ergenliğe girmemiş küçük kızların evlenmesine cevaz veriyor gibi bir hava yaratabiliyor. Ama Yaşar Nuri’nin bu önemli hatayı fark edip yeni basımlarda düzeltmiş olması saygıyı hak ediyor.

Özetle mealler bize bir kez daha gösteriyor ki “hatasız kul olmuyor”. Karşılaştırarak okumanız en iyisi önerim de bu sebeple.

 Herkese şimdiden iyi bayramlar.
Sevgiler

22 yorum:

  1. gayet açıklayıcı olmuş. devir güzel bir devir. imkanlarımız şükür ki fazla. o zaman elimizdekine şükretmemiz gerekir. meallerde çıkan sıkıntılar biraz da kendi boşvermişliğimiz ile alakalı. sizin de belirttiğiniz gibi ciddi mesai harcanırsa üzerine, meal konusu çok da sıkıntı olmayacaktır.

    rabbe inananların gözlerini açmaları ve çalışmaları, bu sorunları ortadan kaldıracaktır. kitap önemli. din kur'an dan öğrenilir. geride kalan şirk unsurlarına kur'an izin vermemiştir. tefsir konusunda sıkıntı çıkabilir, çünkü yazanın yorumu oluyor. meal ise net bir şekilde mesajı bize taşıyor.

    YanıtlaSil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  3. Yine de -bir sonraki asamada da olsa- Arapca'daki kullanimlari, soyleyis inceliklerini ogrenmek gerek. Neticede mesela Ingilizce'deki "it's raining cats and dogs" tarzinda bir cumleyi Turkce'ye ancak kelimeleri falan degistirerek guzelce cevirirsiniz, sozkonusu Kuran meali olunca cevirmenler bu konuda biraz tedirgin olabiliyor. Eninde sonunda tavsiyem en azindan bir transliteration kelime kelime alt alta meal edinip Arapca kullanimlari da yavastan ogrenmek. Genel anlamlar icin dediginiz turde bir okuma yeterli olabilir ama tedebbur edebilmek icin Arapca'yi biraz ogrenmek elzem bence. Her dilin bir anlatim tarzi var. Demek Allah'in insanlara anlatmak istedigi manalar Arapca'daki anlatim tarzina uygunmus (daha dogrusu Allah anlatmak istedigi manayi anlatabilecegi sekilde Arapca'yi olgunlastirmis) ki peygamberi oradan gondermis. Norvecce'yi ayarlayip Norvec'ten de gonderebilirdi.

    YanıtlaSil
  4. Ben Kuranı tamamen kabul etmiş birisiyim fakat peygamberimiz Hz.Muhammed(s.a.v.) Hz.Ömer Hz.Ebubekir Hz.Ali Hz.Hamza, yani o dönemde yaşamış müslüman alimlerden peygamberimizden önce gelen diğer peygamberlerin söylediklerini hadislerini kabul ediyorum ancak nesiller sonra gelen büyük alim büyük mutasavvıf büyük din alimi denilen kişilerin hadislerde çok büyük katkısı var.Rüyasında gördüklerini (mehdi a.s hadislerinin birçoğu bu şekilde ortaya çıkmış)insanlara anlatıyorlar ve bu hadis olarak geçiyor.İyide beşer şaşar şimdi ya bi rüya görüp onu yalnış şeye yorup böyle böyle anlattıysa günümüzdeki bazı hadislerin uydurulmuş olmasıda bi ihtimal.Hadislere güvenemiyorum artık.Mehdi ve deccal in gelişini bir türlü ispat edemiyorum .Kuranda geçiyoru deccal yada mehdi ile bilgiler bilmiyorum ama hiç duymadım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kuran asıl ve tek ve kat'i kaynağımızdır.hadislerden de faydalanabiliriz.ama %100 bağlayıcı değillerdir.saçma,uydurma hadisler elbette var.incile insanın yaptığı ilaveler ,incilin içinde hiç Allah kelamı yoktur dememize sebep değildir.vardır elbette..hadislerded ,sonraki siyasilerin,halifelerin vs.kattıklarıda vardır.hadislerin doğruluğuna ianamamız için önemli olan nakil silsilesinin sağlamlığır.(ki sağlmada olsa Kurana ters hadis gördünüzse)asla itibar etmezsiniz.İslamda kıyas diye bir kavram vardır.en güzelide budur.lütfen kıyasın ne olduğunu araştırıın.

      Kuran da mehdi,deccal vs yoktur.ama farklı şekilde kıyamet alametleri vardır.kıyametin kopması,eğer biz samimi şekilde iman etmişsek ve amelimizde sağlamsa bize etkilermi?

      sınavına çok çalışmış öğrenci,ertesi gün yapılacak sınavdan korkarmı?korkmaz..olay budur

      Sil
    2. Peki sevgili the saint sen içinde bir miktar Allah kelamı olduğu için tahrif edilmiş İncil ve Tevrat'ı Kuran'a ortak koşarak, yeri geldiğinde Kuran'ın hükümlerini bu kitaplardaki hükümlerle değiştiriyor musun? Tevrat ve İncil senin için dinin kaynağı mı?

      O zaman neden bir miktar doğru peygamber sözü olabilir diye hadisleri dinin kaynağı yapıyorsun?,

      Sil
    3. Kimi hadislerin kuranı kitaplaştıran insanlar tarafından söylendiğini göz önüne alırsak, eğer bu insanlardan gelen hadisleri %100 doğru değildir dersek, kuranı kitaplaştırırken de "%100 doğru mu söylediler" in cevabına evet diyemeyiz.

      Bu durumda kuranın içeriğinin ilahı bir güç ve Allah'ın mucizeleriyle korunduğuna inanmak(Hicr-9) ön koşulunu kabul etmek durumundayız.

      Lakin bu durumda şu çelişki kafaları çeler; Kuran'ın değiştirilemeyeceğini bildiren ayetler sonradan insan tarafından eklenmiş olabilir mi? En nihayetinde bu insanlar kuranı birleştiren insanlar değil mi?

      Her iki durumda da net bir cevap verilemez. Bu noktada bir seçeneği seçmek durumundasınız. Buna da ancak Kuran'ı baştan sonra anlayarak okuduktan sonra vermeniz gerekmekte.

      Kuran değiştirildi mi? Değiştirilmedi mi?
      Bu soruyu kendi içinizde sonuca kovuşturmadan bir sonraki adıma geçemezsiniz.

      Sil
  5. ArmatadH Kuran'da Deccal Mehdi, İsa'nın geri döneceği geçmez, Kuran'da miraç ve ondan doğan 5 vakit namaz geçmez. Bu hadise özellikle dikkat etmek gerek, İsrailiyat'ın Musa Peygamberi yücelterek İslam'a soktuğu ve 5 vakit namaz için Allah ile-haşa- pazarlık edilebileceği saçmalığına sebep olduğu için. İnananlar için Kuran yeter, hacıların, hocaların, şeyhlerin, şıhların canı cehenneme, Allah'tan başkasına kulluk edenler hiç akıllarını kullanmayacaklar mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. حَافِظُواْ عَلَى الصَّلَوَاتِ والصَّلاَةِ الْوُسْطَى وَقُومُواْ لِلّهِ قَانِتِينَ bakara 238

      kelime kelime mana vereyim...
      hafizu :koruyun
      essalavati:namaz (namaz farsçadan geçme.salatın ne olduğu sonunda açıklanıyor)çoğul 2 den fazla
      salatil vusta :orta namazı
      ve kumu : kıyam edin
      lillahi:Allah için
      kanitiyn:itaat içinde.huşu içinde

      demekki namaz Kuranda geçiyor.vakitlerce .sadece araştırmadan onun bunun dediğiyle hareket ediyoruz.örnek isterseniz daha çok var

      Sil
    2. Saint,
      Bence Özgür namaz yok demek istememiş zaten. Miraçta vuku bulduğu iddia edilen "50 vakit namazın 5 vakte indirilmesi"ni anlatan israiliyat kokan hadisi eleştirmiş.

      Sil
  6. Tekrar merhaba antispiritualist :) bir yerden kopyaladığım şu sorunun cevabını bir de senden almak isterim "Allah herşeyi biliyorsa, hiçbir şeye ihtiyaç duymuyorsa neden insani yarattı? Yani her seyi biliyor, yaratırsa ne olacağını da. Peki bunu bilmesine ragmen neden acı da çekebilen biz insanları yarattı. Allah bütünbunları biliyorsa örneğin neden bir çocuğun babasını kaybettiğinde duyduğu acıya katlanmasına razı oldu. Bu acı onun için önemsiz midir yada çocuğun acısını mı anlayamaz? Neden bir yaratma ihtiyacı duydu. Allah bunu neden yaptı? " şimdiden teşekkür ederim..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba marla,

      Cevap tek kelime ile "yüzleştirme".
      - Böylesi daha adil, itiraz durumu yok.
      - Kendini görüyorsun, öğreniyorsun ve neye layık olduğunu da.
      - Bu dünyanın bir amacı da sonsuza dek cehennemde kalacak ama bir miktar iyi yönü bulunanlar için (ki kimse %100 kötü ya da %100 iyi değildir) bir miktar ödüllendirme yani iyi taraflarının hakkını verme, sonsuza dek cennette kalacakların da kötü yanlarını bir miktar cezalandırma olabilir.

      Sevgiler

      Sil
  7. Kuran özgür iradeyi dışlamaz, en büyük günah mesela şirk koşmaktır ama Allah bunda bile "şirk koşamazsınız" demez, şirk koşmayın der. İnsan neden yaratıldı? Bunu en iyi şüphesiz Allah bilir, bir çok şeyi ben algılayamıyorum, evren nedir? Bir tane mi? Düşünsenize başka bir gezegene ayak basmadan milyarlarca insan öldü ve ölüyor ve evren öyle büyük ki belki hiç bir zaman insan evrenin tüm bilgisini bilemeyecek.. Sözün özü kendimize yüklediğimiz gibi biricik değiliz, üzgünüm. Allah'ın yarattığı bir çok canlıdan birisiyiz sadece..

    YanıtlaSil
  8. http://tahtacizade.blogspot.com/2012/09/nah-sehid.html

    YanıtlaSil
  9. Yaşar Nuri Öztürk'ün meallerinden genelde yüz çeviriyordum. Televizyonda rastgeldiğin birkaç programında söylediği bazı şeyleri samimiyetsiz bulduğumdan olacak. Yine önyargımdan kaybettiklerim olmuş sanırım. Teşekkürler...

    YanıtlaSil
  10. Allah razı olsun, yazıda bahsettiğiniz site şu sanırım:

    http://www.kuranasor.com/

    şuradan da en hızlısından 6 çeviriyi karşılaştırabilir dileyenler:

    http://www.kuranikerim.gen.tr/

    YanıtlaSil
  11. Benim de en beğendiğim Muhammed Esed çevirisidir. Türkçeleştirenler arasında Cahit Koytak'ın olması, bir nebze de olsa Kur'anın şiirsel dilini tattırır. Öneririm.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet Muhammed Esed meali de oldukça güzel gerçekten:) Teşekkürler hatırlatma için.

      Sil
  12. Abicim manyak mısın sen? Cuma saatinde canlı yayında yarı çıplak bayanla sohbet eden; İslam hayatından, namazdan bihaber Yaşar Nuri'nin mealini nasıl olur da önerirsin?

    YanıtlaSil
  13. Ayrıca İskender (MİHR) salağının mealini de okumayın. Kim olduğunu anlamak isterseniz youtube'u karıştırın.

    YanıtlaSil
  14. Bildiğim kadarıyla Yaşar Nuri'ninki birebir tercüme yani meal değil.
    Aslında temel sıkıntı her meal yazanın İslam bilgisiyle okuduğu ayeti Türkçeye çevirmeye çalışsması esnasında kendi yorumunu katması. Bu yüzden tamamen katıksız yorumsuz birebir çevirileri okuyup anlamaya çalışmak en doğrusu kanaatindeyim.

    Hadislere gelince, %100 doğru olması mümkün değilse, yani %99 doğru bile olsa işte o %1 beni bozar. Bu yüzdendirki birileri çıkıp Kuran'daki her şey doğru ama Recm ayetini keçi yedi diyorda bu yüzden milyonlarca insan İslam'dan korkuyor soğuyor.

    Aslolan Kuran'dır, Allah isteseydi gerek görseydi peygamberimizin 20 küsür yıllık hayatında 100 cilt indirirdi, demek ki mevcut kitap akledenler için yeterli olmalı.

    YanıtlaSil
  15. ne güzel ve çok şükür Kur'ân anlaşılmaya çalışılıyor. antispiritualist ve tüm yorumculara teşekkürler.

    YanıtlaSil